Kış aylarında hayat adeta çekilmez hal alıyor. Kırsal kesim yaşayanları, hayatlarını idame ettirmek için bin bir güçlükle mücadele veriyor. Ulaşım imkanlarının sınırlı olduğu, mezra ve yaylalarda her şey insan gücüyle gerçekleştirilmek zorunda. Ekmek kavgasının doğayla verildiği bölgede emeksiz yemek yok. Bölgenin kırsal kesiminde yaşayan insanların yüzlerindeki çizgiler, bölgenin ekonomik şartlarını adeta özetler gibi.
YÜZÜMDE ÇİZGİ ÇİZGİ, İMZASI KADERİMİN….
Erzurum’da kış aylarında kırsal kesim yaşamı, tabiatla mücadeleye bağlı. Besicilik yapanlar yemlemeden temizliğe kadar her türlü işi bizzat yürütmek mecburiyetinde. Köy kadınları kırsal hayatın güçlüğünü en fazla çeken kesim. Şenkaya’da, Olur’da, İspir’de kırsal kesim ekonomisini çilekeş kadınlar ayakta tutuyor.
Doğu Anadolu Bölgesinin kırsal kesimlerinde yaşanan sorunlar ve bunlara çözüm üreten aktörler aynı. Kars, Hakkari, Bingöl, Erzurum, Ardahan…Doğu’da yaşamının bedeli yüksek ve ağır.
HAKKARİLİ KADINLARIN DRAMI
Hakkarili kadınlar, dağlardan topladıkları çeşitli otları ve odun parçalarını sırtlayarak Zap Suyu üzerinde bulunan asma köprü ve teleferikle karşıdan karşıya geçiyor.
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte aile bütçesine katkıda bulunmak isteyen Hakkari Çukurca karayolu üzerindeki Taşbaşı köyü kadınlarından bazıları koyun sağıyor, bazıları da yüksek dağların zirvesine çıkıp bulabildikleri otları ve odunları toplayarak evlerine ulaştırıyor. Genç kızlar ve kadınlar sırtladıkları pancar ve odun parçalarını büyük zorluklarla dağlardan indirerek Zap Suyu üzerinde bulunan ve oldukça tehlikeli olan teleferik vasıtasıyla karayoluna ulaştırmaya çalışıyor.
ONLAR OLMASA…
Hazal Onat isimli genç kız, ekonomik krizin yaşandığı Türkiye'de kendilerinin de geçim sıkıntısı çektiğini, aile bütçelerine katkıda bulunmak için zor ve tehlikeli de olsa yemek yapmak için dağlardan ot topladıklarını belirtti. Onan, "Bizler köylerimizde tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Bazıları ise köy koruculuğu maaşı ile geçimini sağlıyor. Aile bütçelerimize katkıda bulunmak için dağlara çıkıp 'pancar' dediğimiz çeşitli doğal otları topluyoruz. Bazı kadınlar ise teleferikle koyun sağmaya geliyor.
Her yıl can almasına rağmen mecburen Zap Suyu'nu teleferikle aşmak zorunda kalıyoruz" şeklinde konuştu.
Sırtlarındaki çuvallarla dağdan inen kadınlar, Zap Suyu üzerinde bulunan teleferik ipini çekerek karşıya geçmek zorunda kalıyor, daha sonra karayolu üzerinde bekleyen araca binerek evlerinin yolunu tutuyor.
